Tuzlu Kahve Nasıl Bir Şey?

Kurban Bayramı’nın birinci günü, günlerden Cumartesi. Kurban kesimi, ardından bayram gezmeleri derken yorgun argın eve döndük. Kızımın sorusu bütün yorgunluğumu almaya yetti sanki:

“Bir yorgunluk kahvesi içelim mi babacığım?”

“İçelim tabi,” dedim memnuniyetle. Kızım kahveleri yaparken ben de mutfak masasının başına kuruldum. Kahveler binbir ihtimamla yapılırken, yüzümde, içimden taşan sevgimin dışa taşımını vurgulayan tebessümümle kızımı izlemeye başladım. O benim kendisini izlediğimden habersiz, kahveyi köpürttü, fincanlara döktü, tabağın kenarına da önceki gün çarşıdan gelirken aldığı lokumun kutusundan birer adet yerleştirdi özene bezene. Kızım güzel kahve yapar, biilirim, tescillidir, ispatlıdır.

Kaveler yapıldıktan sonra, benim kahvem masaya bırakıldı, kendi kahvesini almak üzere tezgaha döndü. Ben kahvemden ilk yudumu, höpürdeterek aldım keyifle. Ardından şöyle keyifle bir “Ohh!” demeyi de planlamıştım önceden, ama diyemedim!

Ağzıma yayılan kahve ile iç içe geçmiş tuz tadının o iğrenç lezzetinin damağıma yayılmasıyla, aldığım yudumu fincanın tabağına püskürtmem bir oldu. Yüzümü çığrıştırarak başımı kaldırdığımda, kızımın şaşkın bakışlarının üzerime kilitlendiğini gördüm. Ve ardından, şaşkınlıkla harmanladığı sorusu geldi:

“O kadar mı kötü yaaaa?”

“Yok bee, tuzlu bu kahve!”

Tepkisi şaşkınlıkla karışık “Olamaz!” diyordu:

“Tuz muuu?”

Sorusunndaki u’ların uzunluğu hayretini ortaya koyuyordu. Tezgahın başına döndü, baktı:

“Ben bunu yapmış olamam!”

Yüzünde okuduğum hayal kırıklığını şaka yollu gidermeye çalıştım:

“Kızım ben damatlığımda tuzlu kahve içmedim, anan bana tuzlu kahve yapmadı, ona say.”

Bizi diğer odadan duyan eşim olaya müdahil oldu:

“Benim işim vardı, siz, ben gelene kadar kahveleri içmişsiniz.”

Gülerek arkama yaslandım:

“Yani diyorsun ki, yoksa yapardım.”

“Ne sandın,” dedi muzipçe, bıyık altından gülüp göz kırparak. Kızıma dönüp cümlesini tamamladı:

“Kızım babana değil, damat adayına yapacaktın tuzlu kahveyi.”

“Dur bi ben de bakiim nasıl bir şeymiş bu tuzlu kahve dedikleri,” diyen kızım kahvesinden bir yudum aldı, hemen de tıpkı benim gibi suratını ekşiterek tükürdü.

“Yoook, ben bu iğrenç şeyi ona da içiremem, yazık olur yaa!”

Hep beraber güldük.

 

9 Temmuz 2022, Cumartesi

Bulancak

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir